16/09/2024

Athens News

Yunanistan'dan Türkçe haberler

General Kostarakos ve Girit’teki S-300’ün bilinmeyen hikayesi


Birkaç gün önce hayatını kaybeden General Michalis Kostarakos, risk alarak S-300 füzesini Girit test sahasından fırlatan Yunan Genelkurmay Başkanlığı’nın (GEETHA) tek başkanıydı.

Nispeten genç yaşta vefat eden General Michalis Kostarakos, Girit’teki bir mevziden S-300 füzesi fırlatmaya cüret eden cesur ve kararlı bir subaydı. tovima’nın editörü, aynı zamanda hiçbir şey söyleyemeyen Türk ordusu ataşesinin S-300’ü diğer taraftan … Ege Denizi üzerinden uçamamaları için yönlendirmesini istediğini söylüyor. Nikos Hasapopoulos.

Eski Yunan Genelkurmay Başkanı (GEETHA) General Michalis Kostarakos


Kıbrıs’ın satın aldığı S-300’lerle ilgili bilinmeyen, neredeyse gizemli bir hikaye* var, ancak o sırada Türkiye’nin tepkisi nedeniyle (çünkü menzilleri uzundu ve birden fazla hedefi tespit ve takip etme yetenekleri de harikaydı, bu da Türk savunması için sorun yarattı) ve Amerikalıların “istekleri” ve o zamanki Rum ve Kıbrıs hükümetlerinin rızasıyla Girit’e nakledildiler.

(* Bu hikaye 2022’de Athens News tarafından bir yayında anlatılmıştır. Yunanistan yaptırımları “koydu” ve Rusya Federasyonu ile bir askeri sözleşme imzaladı. Ayrıca bu konuda yayın yapmanızı öneririz. Yunanistan, S-300PMU-1 hava savunma sistemini S-300PMU-2’ye yükseltmek istiyor)

Ön izleme

S-300’ün ilk fırlatması 13 Aralık 2013 Cuma günü Yunanistan topraklarından Hanya, Akrotiri’de bulunan Girit askeri eğitim sahasından yapıldı.


Bir film senaryosunu andıran (Yunan) S-300’lerin etrafındaki bu gizem, hem kendileriyle bağlantılıdır. Aktar Rusya’dan Kıbrıs’a, ((2 Eylül 1997 – Mısır ticaret gemisinde ve 16 Haziran 1998 – Rus dökme yük gemisi “Natasha-1”) ile) ve şaşırmış Türk askeri ataşesinin önünde ilk atışla. S-300 ile henüz “tanışmış” ve onlardan, S-300’ler uzaktan bile olsa Ege Denizi’ne ve Türkiye’ye “bakmadan” Girit’in arka tarafına füze göndermelerini istemiştir.

S-300’ün ilk ve son deneme atışları 2013 yılında Girit’te bir eğitim sahasında gerçekleştirilmişti. Daha sonra aralarında bir Türk albayın da bulunduğu NATO üyesi ülkelerin askeri ataşeleri gözlemci olarak davet edildi. Ateşlemeden sorumlu olan dönemin Genelkurmay Başkanı General Michalis Kostarakos, ateşlemenin güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için Rus uzmanlardan füzelerin ateşleme başlamadan önce son kullanma tarihinin geçmediğini doğrulamalarını istedi.

Rus uzmanlar usulüne uygun olarak yerel rakıyı tattılar.

Gerçekten de, söylentilere göre, S-300’ü test etmeye ve füzeleri onaylamaya gitmeden önce, geleneksel Girit meyhanelerini ziyaret eden ve yerel rakının tadına bakan iki Rus teknisyen geldi.

Ön izleme

Yunan S-300 kompleksinden ilk füze yana gitti itibaren Türkiye


Füzeleri onayladıklarında ne kadar ayık olduklarını kimse bilmiyor (başka bir muamma) ama “Tamam” dediler ve ateş edildi. 30 km mesafedeki ve 2 km yükseklikteki bir hava hedefine yapılan atışlarda Yunan rekoru kırıldığı için deneme atışı tarihe geçti! Bu büyük bir başarıydı, o kadar büyüktü ki, S-300’leri ülkenin batısına taşımak isteyen ve Ege’de gözden kaybolmasını isteyen Türkleri endişelendirdi.

Ancak daha sonra araya giren Amerikalılar, Yunanistan’ın savunması için uygun gördüğü her yere bu savunma sistemini kurabileceğini yazılı olarak bildirdi. Ancak Türkler o zamandan beri gözlerini S-300’e dikti.

S-300’ün Mart 1999’da Girit’teki Kandiye limanına nakledilmesi de bir gizemle örtülüyor. S-300’lerin Girit’e gelmesinden önce bile dış müdahale riski olduğuna dair net bir uyarı yapıldı. Ardından Milli Savunma Genelkurmay Başkanlığı, limana güvenli (ve sadece değil) varışları için “ΔΙΑΣ” (Zeus) adlı gizli (daha gizli ve olamazdı) bir plan yayınladı. Aynı zamanda, personeli NATO silah sistemleri olmayan ve Rusların bir NATO ülkesinde eğitmesi gereken benzeri görülmemiş bir sistemde eğitmek için bir plan (aynı zamanda çok gizli) olması gerekiyordu.

Türkiye, S-300’lerin Yunanistan’a gelişine sert tepki gösterdi. Türk Hava Kuvvetleri keşif uçağını (Phantom) savaş uçakları (F-16) eşliğinde ulusal hava sahasını ihlal etmek ve S-300’ü fotoğraflamak için gönderdi.

Yazar, Rusya’dan transferlerinin de gizemli koşullar altında gerçekleştirildiğini belirtiyor. Çünkü bu Rus uçaksavar füze sistemleri Çanakkale Boğazı’ndan geçmemiş, Türkler tarafından fark edilmeyecek şekilde Akdeniz’i (Cebelitarık üzerinden) dolaşan üç kargo gemisine yüklenmiştir.

Bu hikayenin gizliliği hala tamamen kaldırılmadı, ancak büyük olasılıkla er ya da geç halka açıklanacak.



Source link

Verified by MonsterInsights