20/09/2024

Athens News

Yunanistan'dan Türkçe haberler

İnsanlığa yönelik ana tehditler


Stockholm Dayanıklılık Merkezi’ndeki bilim insanları, insanlığa yönelik başlıca tehditleri belirledi.

öğrendiler yazıyor BB.LV, habitat tahribatı ve yeni bulaşıcı hastalıklar da dahil olmak üzere bir düzine küresel tehdit nedeniyle insanlığın evrimsel bir çıkmaza girme riskiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor. Uzmanlar geniş çaplı çalışmalarının sonuçlarını bir makalede sundular. yayınlanan Londra Kraliyet Cemiyeti Dergisi (B).

Yeni bir çalışmada bilim insanları, evrim tuzağı kavramının insan toplumuna uygulanışı açısından incelediler. Vücudun çevresel koşullardaki değişikliklere yetersiz tepkisini temsil eder. Örneğin ay ışığında yön değiştiren deniz kaplumbağaları, kumsallardaki yapay ışık kaynaklarına maruz kalıyor ve bu durum onların ölümlerine yol açabiliyor.

Araştırmacılar belirledi İnsanlığın Son 30 Yılda Düşmenin Eşiğinde Olduğu 12 Evrimsel Tuzak. Aynı zamanda bilim adamları, herhangi bir toplumun bir çıkmazda sıkışıp kalması durumunda, başka bir çıkmaza girme ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirtiyor. Bunun temel nedeni, tehditlerle mücadele için küresel düzeyde uzun vadeli çabalara ihtiyaç duyulurken, çevresel değişikliklere uyumun yerel ve kısa vadeli olma eğiliminde olmasıdır. Yani, tek tek ülkelerin hedefleri uluslararası işbirliğinin hedefleriyle örtüşmüyor. Araştırmacılar evrimsel tuzakları üç büyük gruba ayırdılar:

İLE küresel tarımsal ekosistemlerin basitleşmesi ve istikrarsızlığın artması, bulaşıcı hastalıkların yayılması, çevresel bozulma nedeniyle kaynakların azalması, artan maddi zenginlik nedeniyle iklim değişikliği ve küresel işbirliğinin başarısızlığı sonucu uluslararası çatışmalar yer alıyor.

Teknolojik tuzaklar Bunlar arasında kimyasal kirlilik, fosil yakıt altyapısının aşırı karmaşıklaşması, kitle imha silahlarının yayılması, riskli teknolojilere (yapay zeka ve robotik) bağımlılık ve küresel dijitalleşme nedeniyle yanlış bilgilerin yayılması yer alıyor.

Üçüncü gruba, yapısal tuzaklarBilim adamları, kısa vadeli faydalar, aşırı tüketim, nüfusun çevresel okuryazarlığı, sosyal ağlardaki toplulukların izolasyonu ve yankı odalarının ortaya çıkışı (açık tartışmalar yerine benzer düşünen insanların desteklenmesi) tercihini bağladılar.

Araştırmacılar bunun insan uygarlığının başarısızlığa mahkum olduğu anlamına gelmediğini söylüyor. Ancak olası çıkmazların aşılabilmesi için toplumu aktif olarak dönüştürmek, yeniliğe ve işbirliğine başvurmak gerekiyor. Bu, Dünya’nın ve onun biyosferinin insanlık için korunması gereken tek yaşam alanı olduğunun anlaşılmasıyla kolaylaştırılabilir.



Source link

Verified by MonsterInsights