16/09/2024

Athens News

Yunanistan'dan Türkçe haberler

Yunan Yoğurt Neden Diğerlerinden Daha İyidir?


Gezegenin sakinleri son zamanlarda diyetlerini titizlikle izledikleri için Yunan yoğurdu üzerinde duruluyor.

Nereye giderseniz gidin, süpermarket buzdolabında Yunan yoğurdu bulma şansınız vardır. Bunu muhtemelen daha büyük, daha iyi kahve zincirlerindeki, özellikle de sağlığı teşvik eden yiyecek listelerine sahip olan kahvaltı seçenekleriniz arasında göreceksiniz. Ayrıca YouTube'da evde Yunan yoğurtunu nasıl yapabileceğinizi anlatan milyonlarca izlenen birçok video bulacaksınız.

Diyet konusunda bilinçli Yunan yoğurdu tercihi, ABD'deki pazarın 2022'de elde ettiği 3,23 milyar Euro'luk gelire de yansıyor. Statista'ya göre yoğurdumuz bu ülkedeki toplam yoğurt gelirinin %50'sinden fazlasını oluşturuyor.

Uzmanlar, küresel Yunan yoğurt pazarının değerinin 2030 yılına kadar 45,18 milyar avroya ulaşacağını tahmin ediyor. Bugün 25.780.000.000 euro.

Yunan şirketleri de en büyük oyuncular arasında yer alıyor ve Turkos (Τούρκος) tarafından kurulan şirket, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilgili ürünler pazarına liderlik ediyor.

Tüm yoğurtlar gibi Yunan yoğurdu da fermente inek sütünden yapılır. Diğerlerine göre daha az sulu ve daha kalındır çünkü peynir altı suyu (yoğurt koyulaştıktan sonra kalan sarı sıvı) çıkarılmıştır.

Kazein (amino asitleri, karbonhidratları ve iki temel elementi içeren başka bir temel proteine ​​bakın: kalsiyum ve fosfor) kalır. Yunan yoğurdundaki gram proteini ona borçluyuz (%2 yağ içerikli bir kapta – 19 gram. Bu, bir porsiyonda normal yoğurdun iki katıdır).

Bakteriler doğal şekerleri (laktoz) fermente ettiğinde yüksek konsantrasyonda laktik asit üretilir. Fermantasyon, Yunan yoğurdunu mükemmel bir probiyotik ürün, bağırsaklarımıza bir “hediye” ve laktoz intoleransı olan kişiler için tek çözüm haline getirir. Bu arada, veren probiyotiklerdir Yunan yoğurtunun tadı ekşidir. Ürün iyi bir mikro element kaynağıdır: A ve B12 vitaminlerinden kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum ve diğer minerallere kadar. Bunları günlük beslenmemizde, özellikle de şeker veya sodyum oranı düşük gıdalarda bulmakta zorlanıyoruz.



Source link

Verified by MonsterInsights