19/09/2024

Athens News

Yunanistan'dan Türkçe haberler

Birçok insanın neden gıdıklanmaktan korktuğunu biliyor musunuz? Bilim adamlarının beklenmedik açıklamaları var (video)


Bilim insanları gıdıklanmaya verilen tepkinin hem bir korunma yöntemi hem de bir iletişim yolu olabileceğini söylüyor.

Pek çok farklı dokunma şekli arasında sadece gıdıklama, insanlarda gülme krizlerine ve istemsiz hareketlere neden olur. Bilim insanları hala bu olguyu çözmek için çabalıyorlar. kesin nedeni belirleyemedim olağandışı tepki. Almanya'daki Bernstein Hesaplamalı Sinirbilim Merkezi'nden Ph.D. Sandra Proelss, insan vücudunun gıdıklanmaya verdiği tepkinin benzersiz olduğunu belirtiyor.

Gıdıklayan nedir

“Gıdıklamak” kelimesi yazıyor Popüler Bilim, vücudun dış bir uyarana ve farklı duyumlara tamamen farklı bir tepkisini tanımlayan knismesis ve gargalesis terimlerine karşılık gelen iki anlamda kullanılır.

Birincisi, cildinize hafif bir dokunuş, sanki saçları sırtınızdan aşağı düşüyormuş gibi ya da kolunuzda bir tüy hissidir. Bunun teknik terimi knismesis. Bu, bir şeyi fırçalamanızı veya etkilenen bölgeyi çizmenizi isteyebilir, ancak bu her şeyden çok bir kaşıntıdır ve muhtemelen sizi güldürmeyecektir.

Ayrıca var gargalesisVücudun özellikle hassas bir bölgesine tekrarlanan güçlü baskının neden olduğu ve şiddetli kahkahalara neden olan gıdıklanma hissi. Mannheim'daki (Almanya) Merkezi Ruh Sağlığı Enstitüsü'nden sinir bilimci Schimper Ishiyama, “Bu iki şey tamamen ayrı ayrı ele alınmalıdır” diye açıklıyor. İkinci olgunun açıklamasını bulmak çok daha zordur, ancak bilim adamlarının çeşitli varsayımları vardır.

Gıdıklama sırasında kahkahalara ne sebep olur?

Sinir bilimci Ishiyama'ya göre, Bir hipotez, gıdıklamaya verilen tepkiyi vücudun savunmasız bir bölümünü koruma girişimi olarak açıklıyor. Bilim insanları, beklenmedik mutluluğun, saldırganı silahsızlandırma potansiyeline sahip olduğunu ve potansiyel zararı önleyebileceğini öne sürüyor. Ancak bu fikre şüpheyle yaklaşıyor çünkü vücudun en savunmasız kısımları her zaman gıdıklanmaya karşı daha savunmasız olanlarla aynı olmuyor.

Örneğin ayakları gıdıklamak çoğu insanda kontrol edilemeyen kahkahalara neden olur ve ayakların arkası özel korumaya ihtiyaç duyan bir alan değildir, diyor Ishiyama.

Bilim insanları farklı bir hipotez öne sürdü: Gıdıklanmadan kaynaklanan kahkahalar bir tür oyun ve sosyal bağlantıdır. Bu hipotez, yalnızca insanların gıdıklanmaktan korkmadığı, aynı zamanda büyük maymunlar ve farelerin de korktuğu gerçeğiyle doğrulanıyor. Gıdıklanmaya şiddetli tepki veren tüm canlıların ortak noktası, kendi türlerinin üyeleriyle aktif olarak etkileşime girmeleridir.

Sandra Proells şunu belirtiyor: Hassas bölgelere dokunmaya verilen tepkinin gücü, bu yaklaşımı destekleyen duygusal ruh haline ve bağlama bağlıdır. Hem insanlar hem de hayvanlar, iyi bir ruh halinde olduklarında ve tanıdıkları kişilerle etkileşimde olduklarında gıdıklanmaya karşı olumlu, şakacı bir tepki verme olasılıkları daha yüksektir. Ancak şizofreniyle ilgili birkaç istisna dışında, bir yabancı tarafından gıdıklandıklarında kahkahayla karşılık verme olasılıkları daha düşüktür. Ayrıca Sandra Proells, kendimizi gıdıklayamayacağımızı söylüyor; bu tepki yalnızca sosyal ortamlarda ortaya çıkıyor.

Gıdıklama ve beyin aktivitesi

Fare beyni üzerinde yapılan bir araştırma, gıdıklama sırasında beynin oyun davranışından sorumlu olan aynı bölümlerinin aktif olduğunu gösterdi. Bu sürece ayrıca dokunmanın işlenmesi, savaş ya da kaç tepkisi, ses kullanımı ve duygusal alanlarla (amigdala ve beynin ön singulat korteksi) ilgili kısımlar da yanıt veriyor.

Gıdıklanmak tehlikeli midir?

Bildiğiniz gibi gülmek sevincin ve hazzın göstergesidir. Gıdıklama bazı rahatsızlıklara neden olsa da genellikle olumlu bir deneyimle ilişkilendirilir. Araştırma şunu gösteriyor hem insanlar hem de fareler, gıdıklama sonucu oluşan kahkaha “saldırısını” yeniden yaşama fırsatını ararlar. Bilim adamları, katılımcılar “suçludan” kaçmak için karşılık vermeye çalıştıklarında bile bu davranışı gözlemlediler.

Proells, gıdıklamanın farelerde öğrenme için bir ödül sistemi görevi görebileceğini savunuyor. Araştırmalar şunu da gösterdi: Bazı kişilerde bu süreç o kadar haz verici olabiliyor ki cinsel bir fetiş haline geliyor.

Hem insanlar hem de fareler aynı anda hem etkileşimi tekrarlama korkusunu hem de onu tekrar deneyimleme arzusunu yaşarlar. Sandra Proells bu duygu karışımını, bir korku filmi izlemeden veya perili ev turuna çıkmadan önce yaşananlarla karşılaştırıyor. Sinir bilimci Schimper Ishiyama, “Korkunun zevkle karışımı oyunu daha eğlenceli hale getiriyor çünkü aksi takdirde eğlenceli olmuyor” diye açıklıyor.

Fakat Bazen gıdıklama güçlü nörolojik ve fiziksel reaksiyonlara neden olur, spontan hareketlere neden olur, nefes alma düzenini değiştirir ve strese yol açabilir. İlginçtir ki, tarihin derinliklerine yapılan bir gezinin sonuçlarına bakıldığında, Geçmişte gıdıklama bir tür işkence olarak kullanılıyordu. Bu yüzden Hoş iletişimin olumlu bağlamı dışında olumsuz bir duyguya dönüşebilirözellikle süreç kontrolden çıkarsa. Proelss, bu gibi durumlarda mağdurun tepkisinin kahkahadan çok ıstırap olacağını söylüyor.

Shimper Ishiyama'nın araştırmasında görüşülen fetişistler bile gıdıklamanın acı ve zevkin birleşimi. Araştırmaya katılanların neredeyse %40'ı gıdıklama sırasında acı yaşadıklarını belirtti.

Cevaplanmamış sorular

Bilim adamları gıdıklama hakkında başka ne biliyor? Sinir bilimi bilim adamlarının çoğu hastalıklar ve sağlık bozukluklarına odaklandığından, bu hala yeterince araştırılmamış bir olgu olmayı sürdürüyor.

Sandra Proelss, gıdıklanmaya verilen tepkinin genetik bir bileşeni olabileceğine, bazı kişilerin süreç boyunca yoğun duygulara daha duyarlı olabileceğine inanıyor. Ayrıca gıdıklamayı kendi kendine baskılayan kesin bir nörofizyolojik mekanizma da vardır ve bunun süreci henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Bilim insanları, başka kaç hayvanın gıdıklanma yoluyla insan benzeri duygular yaşadığından veya yaşın bu tepkiyi nasıl etkilediğinden emin değil.



Source link

Verified by MonsterInsights