19/09/2024

Athens News

Yunanistan'dan Türkçe haberler

Çocuklukta diyabet: Avrupa'da önemli artış, Yunanistan'da kızlarda daha fazla vaka


Son yıllarda Avrupa'da çocuklarda diyabet vakalarında önemli bir artış görüldü; birçok vaka Yunanistan'da da görüldü ve yeni vakaların çoğunluğu kızlarda görüldü.

Son 30 yılın verileri, bazı Avrupa ülkelerinin diğerlerinden daha fazla sıkıntı çektiğini, Yunanistan'daki büyümenin ise ortalama aralıkta ilerlediğini gösteriyor. Araştırmacılar, 1994'ten 2021'e kadar 32 Avrupa ülkesinde tip 1 diyabet insidansını (yani, belirli bir süre içinde hastalığa sahip olması muhtemel nüfusa göre yeni hastalık vakalarının sayısı) incelediler. Yaşları 0 ila 14 arasında değişen 219.331 kişiyi kapsayan toplam 75 çalışmayı analiz ettiler.

Araştırmacılar, tip 1 diyabet görülme sıklığının, 1994 ile 2003 yılları arasında 100.000 kişi-yılı başına 11 vakadan, 2013 ile 2021 arasında yaklaşık 21 vakaya kadar önemli ölçüde arttığını buldu.

Araştırmacılar şunu buldu Avrupa bölgeleri arasında önemli farklılıklar. Çoğu Avrupa ülkesi, özellikle de Finlandiya, İsveç ve Norveç gibi İskandinav ülkeleri net bir yükseliş eğilimi gösterirken, İngiltere ve İspanya gibi bazı ülkelerde rakamların istikrar kazandığı görülüyor.

1994'ten 2003'e en düşük insülin direnci seviyeleri Tip 1 diyabete bağlı vakalar Bosna Hersek ve Kuzey Makedonya'da, en yüksek ise Finlandiya ve İsveç'te görüldü. 2004'ten 2012'ye kadar insülin direncinin en düşük seviyeleri Türkiye ve Kuzey Makedonya'da, en yüksek seviyeleri ise Finlandiya ve İsveç'te gözlendi. Son olarak, 14 Avrupa ülkesinden verilerin mevcut olduğu 2013-2022 yılları arasında en düşük seviyeler Romanya ve Türkiye'de, en yüksek seviyeler ise Finlandiya ve İrlanda'da gözlendi.

Yunanistan'da, 1994'ten 2022'ye kadar genel olarak 8,24'lük bir artış kaydedildi; görülme sıklığı son yıllarda, özellikle 2013'ten 2022'ye kadar önemli ölçüde hızlandı; tarihsel olarak erkeklerden daha düşük oranlara sahip olan kızlarda değişim oranı daha yüksekti.

Ancak Avrupa çapında erkek çocuklarında kızlardan biraz daha yüksek oranlar var. Şu da fark ediliyor ki görülme sıklığı yaşla birlikte artar, özellikle 10-14 yaş grubunda.

Tip 1 diyabetin kesin etiyolojisi bilinmemektedir, ancak araştırmalar genetik bir yatkınlığın olması gerektiğini öne sürmektedir. Ayrıca önerildi otoimmün süreçler, virüsler, yaşam tarzı veya diyet gibi çevresel faktörler gibi diğer nedenler. Ayrıca İskandinav ülkelerinde kişi başına düşen gelirin veya yaşam standartlarının yüksek olmasının da tip 1 diyabet görülme sıklığını etkileyebileceği gözlemlenmiştir.

Araştırmacıların raporuna göre bunun birkaç olası açıklaması var; bunlar arasında kuzey ülkelerinin daha az UV radyasyonu (yani güneş ışığı) alması da yer alıyor; zira birçok çalışma UV'ye maruz kalmanın diyabete karşı koruma sağlayabileceğini gösteriyor.

Araştırmacılar, gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüksek olduğu ülkelerde tip 1 diyabet görülme sıklığının daha yüksek olduğunu belirtiyorBu durum, GSYH'si yüksek olan ülkelerde (Avrupa ve Kuzey Amerika) tanı prosedürlerinin daha iyi olmasıyla açıklanabilirken, GSYH'si düşük olan kıtalarda tip 1 diyabet görülme sıklığında azalma görülmesi ve GSYİH'nın düşük olmasıyla da açıklanabilir. Bulaşıcı hastalıklara bağlı olarak 5 yaş altı çocuk ölümlerinin yüksek olduğu en büyük çocuk popülasyonu (Batı Hindistan).

Dikkat çeken bir diğer gelişme ise Kovid-19 salgını sonrasında dünya çapında çocuklarda yeni tip 1 diyabet vakalarının artmasıdır.

Bu, enfeksiyonun hastalığa karşı savunmasız kişilerin bağışıklığını etkilemesinin bir sonucu olabilir veya pandemi sırasında sağlık sistemlerinin sorunu erken tespit edip kontrol altına alma yeteneğinin azalması nedeniyle olabilir.

Her durumda, araştırmacıların belirttiği gibi, sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik etmek ve çevreyi kontrol etmek için siyasi düzeyde çaba sarf etmek gerekiyor. Bu ciddi halk sağlığı sorunuyla ilişkili bağışıklık sistemi sorunlarının altında yatan risk faktörleri.



Source link

Verified by MonsterInsights