14/05/2024

Athens News

Yunanistan'dan Türkçe haberler

‘DSÖ, Çin’i vuran gizemli zatürreden endişeli’


Dünya Sağlık Örgütü (WHO) konuyla ilgili endişelerini dile getirdiÇin nüfusunu “etkileyen” gizemli zatürre.

Aynı zamanda Çinli Amerikalı biyokimyacı Wang Xiaodong, Çin araştırmalarının milyarlarca dolarlık yatırımla yenilikçi yeni ilaçlar geliştirmede ilerlediğini ve bu hareketin yüksek teknoloji endüstrilerinde görülenlere benzer aksaklıklara neden olabileceğini savunuyor!

Hükümet verilerine göre Çin’in şu anda 10.000 büyük ilaç şirketi var ve bu şirket dünyanın en büyük ikinci yeni ilaç pazarına sahip.

South China Morning Post’ta belirtildiği gibi, yoğun yatırım, bilimsel ilerlemeler ve gayretli araştırmacılarla Çin, yenilikçi ilaçlarda bir sonraki araştırma patlamasına öncülük edecek! Wang aynı zamanda her biri kendi araştırmasına dayanarak geliştirilen üç yenilikçi ilacı pazara sunan onkoloji biyoteknoloji şirketi BeiGene’nin de kurucu ortağıdır.

Analitik firması GlobalData’ya göre BeiGene, 2021’de Çin’de farmasötik araştırma ve geliştirmeye 1,4 milyar dolar harcadı.

Şirket yalnız değil: Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı’na göre Çin, şu anda dünyanın ikinci en büyük yeni ilaç geliştiren 10.000’den fazla büyük ilaç şirketine ev sahipliği yapıyor.

Çin, biyoteknolojide uzun süredir lider olan ABD’nin teknoloji yaptırımlarını önemli ilaçları da kapsayacak şekilde genişletebileceği endişesi nedeniyle son yıllarda sektöre yatırımı önemli ölçüde artırdı.

Wang, “Çinli bilim insanları artık yenilikçi araştırma ve ilaç geliştirmeyle meşgul. Yüksek teknoloji endüstrilerinde olduğu gibi, Çin’in katılımı aksamalara yol açabilir” dedi. Bu kesintilerin, daha önce yalnızca gelişmiş ülkelerde mevcut olan yenilikçi ilaçların 4 milyar veya daha fazla insana ulaştırılmasını genişletebileceğini ve hızlandırabileceğini söyledi.

BM ajansı, X web sitesi (eski adıyla Twitter) aracılığıyla, DSÖ’nün daha önce Çin’den solunum yolu hastalıklarındaki artış ve çocukluk çağı zatürre salgınları hakkında ayrıntılı bilgi için resmi bir talepte bulunduğunu söyledi.

Bu arada bir DSÖ sözcüsü, AFP’ye mesajın gerçek olduğunu, talebin gerçekten gönderildiğini ve “solunum yolu hastalıkları riskini azaltacak önlemlerin” alınması yönünde bir tavsiyede bulunulduğunu doğruladı.

DSÖ’nün yeni koronavirüs salgını sırasında bahsettiği ve defalarca tartıştığı önlemler arasında özellikle aşılama, hastalarla mesafenin korunması, hastaların evde tutulması, gerekirse test yapılması ve hastaneye yatırılması, maske kullanılması, odaların iyi havalandırılması ve havalandırma yer alıyor. sık el yıkama.

Çinli yetkililerin ve medyanın, kuzey Çin’deki çocuklarda SARS salgınları da dahil olmak üzere solunum yolu enfeksiyonları vakalarında bir artış bildirmesinin ardından, 22 Kasım’da DSÖ, “çocuklardaki bu salgınlara ilişkin ek epidemiyolojik ve klinik bilgiler ile laboratuvar test sonuçlarını, aşağıdaki mekanizmayı kullanarak talep etti: Uluslararası Sağlık Tüzüğü.”

DSÖ ayrıca bilinen patojenlerin, özellikle de influenza (influenza virüsü), SARS-CoV-2 (COVID-19’a neden olan virüs), bebekleri etkileyen solunum sinsityal virüsü (RSV) ve Mycoplasma pneumoniae’nin dolaşımındaki son eğilimler hakkında ek bilgi talep etti. Açıklamada ayrıca sağlık sistemleri üzerindeki baskının derecesinin de dikkate alındığı belirtildi.

DSÖ, ortaklıkları ve mevcut Çin teknik ağları aracılığıyla klinisyenler ve bilim insanlarıyla temaslarını sürdürmektedir. Kuruluşa göre Çinli yetkililer, solunum yolu hastalıklarının ortaya çıkmasını, bilinen patojenlerin daha geniş bir dolaşıma girmesine yol açan yeni koronavirüse yönelik kısıtlamaların kaldırılmasına bağlıyor.

DSÖ, basın toplantısında hükümet yetkililerinin sağlık tesislerinde ve toplum düzeyinde hastalık sürveyansının iyileştirilmesinin yanı sıra sağlık sisteminin hastalarla başa çıkabilmek için güçlendirilmesi gerektiğini vurguladığını hatırlattı. Talebin nasıl kabul edildiğini veya istenen verileri alıp almadığını söylemedi.

DSÖ, Çin’de ilk vakaları 2019’un sonunda tespit edilen yeni koronavirüs salgını sırasında Çinli yetkilileri defalarca şeffaflık ve işbirliği eksikliğiyle suçladı. İşbirliği eksikliği, salgının nasıl başladığını bulmaya yönelik soruşturmalar sırasında DSÖ ve birçok ülke tarafından da eleştirildi ve bu sorunun hala kesin bir cevabı yok.



Source link

Verified by MonsterInsights