06/10/2024

Athens News

Yunanistan'dan Türkçe haberler

Çalışma: Yunanlılar için aile ne anlama geliyor?


Mali nedenler (%48,70) ve iş güvencesizliği (%12,10), bugün Yunanlıların aile kurmakta güçlük çekmelerinin ve/veya aile kurmayı reddetmelerinin ana nedenleridir.

Bu, Hydrogei Insurance tarafından yaptırılan Ulusal Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından yürütülen ve günümüzün toplumsal dönüşüm çağında bile buna göre yapılan bir araştırmadan kaynaklanmaktadır. aile istikrarlı ve evrensel bir değer olmaya devam ediyor.

Çalışmayı tanıtan EKKE (Εθνικό Κέντρο Κοινωνικών Ερευνών) Araştırma Direktörü Bilimsel Direktör Ioanna Ciganu, iddia edilen ahlakın liberalleşmesi, görüşlerin evrimi ile ilişkilendirilmesine rağmen, modern Yunan toplumu için istisnai bir öneme sahip olduğu anlaşılan aile kurumunu kolektif bilinçte olduğu gibi bıraktı.

Uzman, örneklemin yanıtlayıcılarının aile kurumuna ilk sırada “sevginin kazanılması” olarak, ikinci olarak da üreme, arkadaşlık ve mutluluk olarak önem verdiklerini sözlerine ekledi.

Bayan Ciganu, modern belirsizlik çağında şu sonuca varıyor: duygusal dengelerAma değil üreme borcu. Ayrıca, Yunan sosyal oluşumunda ailenin değerler hiyerarşisi manzarasına hakim evrensel yadsınamaz bir değer olduğunu belirtti.

Araştırmanın araştırma direktörü, günümüzde evlilik kurumunda görülen istikrarsızlık ve yorgunluğun onu pek etkilememiş gibi göründüğünü, çünkü insanların hala “evlenmek ve aile kurmak” istediğini belirtiyor. Uzmana göre, evlilikteki istikrarsızlık/gerginlik ve yorgunluk, aile ve evlilik kurumunun kendisinden değil, ekonomik ve mesleki parametrelerden kaynaklanmaktadır.

Araştırmanın ilk sonuçlarının analizine göre:

  • Yunanlılar hala çoğunlukla aileyi çok önemli görüyorlar. Özellikle, yanıtların %96’sında, yanıt verenler ailenin kendileri için çok çok önemli olduğunu belirtmektedir (cevapların sırasıyla %24 ve %72’si).
  • “Bugün aileni kimi görüyorsun?” sorusuna katılımcılar ağırlıklı olarak şu cevabı veriyor: ebeveynler (cevapların %81,8’i), eş (%76,9) ve çocuklar (%73). Ancak, büyükanne ve büyükbaba (%55,6) ve diğer akrabalar (%41,9) da önemli bir konuma sahip olup, geniş ailenin önemli rolüne işaret etmektedir. Şu da dikkat çekicidir: evcil hayvanlar artık aile üyeleri olarak kabul ediliyor, ankete katılanların en az 1/3’ü.
  • İnsanların aile ve çocuk sahibi olmasının zor olmasının ana nedeni maddi zorluklar (cevapların %49’u) ve buna yakın bir şekilde iş güvencesinin olmaması (%12,10) nedenidir. Aynı zamanda, kadınların ve gençlerin bu tür cevaplar verme olasılığı daha yüksekti.
  • Ankete katılanların %64’ü, uzaktan çalışmanın iş ve aile yaşamını çok (%41,8) veya aşırı derecede (%22,2) birleştirmeye izin verdiğine inanıyor.
  • İletişimsizlik, sadakatsizlik, bencillik ve aile içi şiddet “günümüzde çiftler neden boşanıyor sizce?” sorusuna verilen en yaygın yanıtlar.
  • Yanıtların ezici bir yüzdesi (toplamda %93,3), “sevgi dolu kucaklaşmalar” (%59,2) ve “zor zamanlarda sığınma” (%34,12) gibi ailenin olumlu özelliklerini yansıtıyor.
  • Ancak “aile” kavramının “tehlike / esaret” kaynağı olarak yorumlanması da olduğundan, tablo her zaman pembe değildir. Ankete katılanların %85’i aile içi şiddetin çok yaygın olduğuna inanıyor.

Çalışmanın sonuçlarını değerlendiren Thodoris Georgakopoulos, aile ve evlilik kurumunun her türlü şekliyle hala evrensel olarak tanınmasına rağmen, bunun ülkemizde 1,4’ün altında olan doğum oranını etkilemediğini kaydetti. Aynı zamanda, örneğin, İsveç’te karşılık gelen rakam 1,8’in üzerinde ve çocukların yarısı evlilik dışı doğuyor.

Ayrıca Bay Georgakopoulos, ülkemizde “kültürel” demografi söz konusu olamayacağını ekledi, çünkü çiftler evlenmek ve çocuk sahibi olmak isterler ama sonunda istediklerini yapmazlar. Bu noktada, gelişmiş dünyada en yüksek doğum oranlarına sahip olan ve başta kadınlar olmak üzere ebeveynler için profesyonel kariyerleri destekleyen ve işyerinde eşitliği teşvik eden politikalara sahip olan Fransa ve İsveç gibi demografik ülkeleri örnek olarak gösterdi.

Son olarak, ülke olarak tüm göstergelerde son sıralarda yer alan Yunanistan’da toplumun hala temel olarak bir aileye sahip olduğu ve son yıllarda bir dizi krize karşı direnç kaynağı olduğu kaydedildi.



Source link

Verified by MonsterInsights