Miçotakis hükümeti Yunanlıları Lozan Antlaşması’nın kaldırılmasına hazırlıyor

Avukat, Panteion Üniversitesi’nde uluslararası hukuk ve dış politika doçenti, Yeni Demokrasi milletvekili Angelos Sirigos, bu sabah SKAI kanalında yaptığı konuşmada, Lozan Antlaşması’nı “modası geçmiş” olarak nitelendirerek daha önce akla gelmeyecek açıklamalarda bulundu!

Sirigos, özellikle Türkiye’nin iddialarını meşrulaştırmanın kapısını açan Yunan adalarının askerden arındırılması konusunda anlaşmayı “modası geçmiş” olarak nitelendirdi.

ND milletvekili için Trakya’daki azınlık meselesinin… bir miktar “teorik önemi” varken, “tüm bunların (yani anlaşmanın) %97’sinin bugün hiçbir değeri yok”!

Σοκ και δέος ‼️
«Παρωχημένη η συνθήκη της Λωζάννη,πρέπει να πούμε την αλήθεια στον κόσμο.Το 97% του συνόλου της δεν έχει καμία αξία.
Θεωρητική η σημασία της για τη Θράκη»συμφωνα με τον βουλευτή της ΝΔ,Άγγελο Συρίγο ‼️
Η ΝΔ υιοθετεί την ατζέντα Ερντογαν για αναθεώρηση της συνθήκης pic.twitter.com/nx8pPgYsiD

— Marka2‼️ (@Marka2free) January 2, 2024

Milletvekili diğer hususların yanı sıra şunları vurguladı: “Bugün artık bir sonraki aşamaya geçip gerçekleri konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. Lozan Antlaşması askersizleştirmeye ilişkin çağ dışı bir antlaşmadır… Lozan Antlaşması, bir temel anlaşma ve diğer 14 anlaşmayı, ekleri vb. içeren çok büyük bir şeydir. Bunların %97’sinin günümüz açısından hiçbir değeri yoktur. Bugün değeri olan tek şey, sınırları belirleyenlerdir. Türkiye’nin komşu ülkelerle ilişkileri. Bugün değeri var. Türkler askerden arındırma rejiminin bugün bir değere sahip olduğu ancak fiilen güncelliğini yitirdiği konusunda ısrar ediyor. Ayrıca Trakya ve İstanbul’da iki azınlığın varlığı meselesinin de belli bir teorik önemi vardır…”

https://www.youtube.com/watch?v=TWnap0zVQ_Y

İle Lozan Antlaşması Türkiye, askerden arındırılmış ve yeni bir uluslararası konferansta değerlendirmeye tabi tutulan Doğu Trakya, Gökçeada ve Bozcaada’yı, Suriye sınırı boyunca uzanan bir toprak şeridini, İzmir bölgesini ve uluslararası boğazlar bölgesini aldı.

Sevr Antlaşması’nın öngördüğü şekilde Oniki Ada’yı İtalya’ya bıraktı, ancak kendi kaderini tayin hakkı olmaksızın. İtalya, tüm toprakları üzerinde tam egemenlik haklarına ve boğazlar dışındaki toprakları boyunca askeri tesislere ilişkin haklara sahip oldu.

Anlaşmazlık noktalarından biri de Yunanistan’ın savaş tazminatı ödemesiydi; Yunanistan bunu kabul edecek konumda değildi. Sonuç olarak Türkiye, tazminat olarak Trakya’daki Eski Orestiad olarak da bilinen Karagats üçgenini almayı kabul etti.

İmroz ve Bozcaada Yunanlıların lehine şartlarla idare edilmeleri şartıyla Türkiye’ye devredildi (1926’da Türk hükümeti bu hükmü yasal olarak kaldırdı).

Ekümenik Patrik, ulusal başpiskoposluk statüsünü kaybetti ve patriklik, özel bir uluslararası yasal statüye kavuştu.

Buna karşılık Türkiye, eski Osmanlı İmparatorluğu’nun kendi sınırları dışındaki topraklarına ilişkin tüm iddialarından vazgeçti ve Türkiye’deki azınlıkların haklarını garanti altına aldı.

Yunanistan ile Türkiye arasında yapılan ayrı bir anlaşmada, iki ülkenin nüfus mübadelesi yapmak zorunda kalacağı ve bazı Ege adalarında (Limni, Semadirek, Sisam, Sakız Adası, Midilli, İkaria) “deniz üssü kurulmayacağı” kararı alınmıştı. ” Daha sonra Yunanistan’ın da taraf olduğu Montrö Antlaşması’na göre Türkiye, boğazları, Gökçeada’yı, Bozcaada’yı ve Yunanistan – Limni ve Semadirek’i askerileştirme hakkını yeniden aldı.

Lozan Antlaşması hakkında daha fazla bilgiyi şu adresteki yayında okuyun: bağlantı.

Source link