08/09/2024

Athens News

Yunanistan'dan Türkçe haberler

Spirulina: yararları ve olası riskleri


Spirulina, bildiğiniz gibi, dünyadaki en eski yaşam formlarından biri olarak kabul edilen mavi-yeşil bir algdir.

İlk kez Aztekler tarafından dayanıklılığı arttırmak için kullanılmış, günümüzde ise birçok önemli besin maddesinin kaynağı olan “süper gıda” olarak adlandırılmaktadır. Modern araştırmalar, spirulina almanın iddia edilen faydalarının çoğunu doğruluyor ve sağlık sorunlarını tedavi etme potansiyelini keşfetmeye devam ediyor.

Spirulina bir algdir ancak fotosentetik siyanobakteri olduğunu söylemek daha doğrudur. İçerdikleri mavi pigment fikosiyanin nedeniyle bu şekilde anılırlar (Yunanca “kyanos” – “mavi” kelimesinden gelir). Ona karakteristik rengini veren ve güçlü antiinflamatuar özelliklere sahip olan şey budur.

Tozun acı bir tadı vardır, pek çok kişi spirulina'yı yoğurda, meyve sularına ve smoothie'lere ekler. Deniz yosunu (ve türleri) sağlıklı gıda mağazalarında besin takviyesi olarak mevcuttur.

Spirulina Besin Değerleri

1 çay kaşığı şunları içerir:

  • Kalori: 20
  • Protein: 4 gram
  • Yağ: 1 gram
  • Karbonhidratlar: 2 gram
  • Lif: 0 gram
  • Şeker: 0 gram.

Spirulina iyi bir kaynaktır:

  • Tiamin (B1 vitamini)
  • Riboflavin (B2 vitamini)
  • Niasin (B3 vitamini)
  • Bakır
  • Bez.

Spirulina %60 proteinden oluşur – bu etin iki katıdır; algler ayrıca protein içeriği bakımından fasulye, bezelye, nohut, fasulye ve mercimeği aşmaktadır. Havuçtan daha fazla antioksidan beta-karoten içerir. Besin değeri açısından spirulina, somon havyarı ve bıldırcın yumurtasından üstündür. burada Mikroalglerin sindirilebilirliği oldukça yüksektir. Ayrıca spirulina, değerli yağ asitleri omega-3 ve omega-6, klorofil ve diğer pigmentler, B, C, D, A, E vitaminleri, potasyum, kalsiyum, krom, bakır, demir, magnezyum, manganez, fosfor, selenyum içerir. sodyum, çinko vb. Ve bu mikroalglerin içerdiği tek şey bu değil.

Kanser önleyici özellikler

Spirulinadaki antioksidanların birçoğunun vücutta antiinflamatuar etkileri vardır. Kronik inflamasyon, kanser ve diğer hastalıkların gelişimine katkıda bulunur. Phycocyanin'in yalnızca vücuttaki iltihabı azaltmakla kalmayıp aynı zamanda tümör büyümesini engellediği ve kanser hücrelerini öldürdüğü de bulunmuştur. Bu nedenle şu anda kanser tedavisindeki potansiyeli araştırılmaktadır.

Kalp sağlığı

Araştırmalar spirulina proteininin kolesterol ve trigliserit düzeylerini düşürebileceğini gösteriyor. Bunlar kanımızdaki yağlardır; plak oluşumuna ve atardamarların sertleşmesine katkıda bulunur, bu da kalp hastalığı, diyabet ve pankreatit riskini artırır. Spirulina ayrıca kan damarlarının gevşemesine yardımcı olan nitrik oksit üretimini de artırır. Araştırmalar kan basıncını düşürebileceğini gösteriyor.

Alerji semptomlarının hafifletilmesi

Spirulinanın antiinflamatuar etkileri polen, hayvan tüyü ve tozdan kaynaklanan alerjisi olan kişilere yardımcı olur. Bir çalışma, katılımcıların burun tıkanıklığı, hapşırma ve kaşıntı gibi alerjik semptomlarda önemli bir azalma yaşadığını buldu; bu da spirulina'nın antihistaminiklere iyi bir alternatif olabileceğini düşündürüyor.

Bağışıklık Sistemi Desteği

Yukarıda da gördüğümüz gibi spirulina birçok vitamin ve mineral açısından zengindir. Araştırmalar, beyaz kan hücrelerinin ve virüslerle ve zararlı bakterilerle savaşan antikorların üretimini de artırdığını gösteriyor. Laboratuvar çalışmaları, mikroalglerin uçuk, grip ve HIV (AIDS) ile de savaşabileceğini öne sürüyor ancak bu etkiyi insanlarda test etmek için çok daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

Zarar ve kontrendikasyonlar
Uzman, spirulina'nın güvenli bir takviye olduğunu ve neredeyse hiçbir yan etkiye neden olmadığını; bazı durumlarda mide bulantısı, uykusuzluk ve baş ağrılarının oluşabileceğini belirtiyor. Ancak spirulina'nın kontrendikasyonları vardır:
  • otoimmün hastalıkları olan kişiler tarafından dikkatli kullanılmalıdır, çünkü spirulina bağışıklığı artırır;
  • spirulina, fenilketonürisi (ciddi bir kalıtsal metabolik hastalık) olan kişiler için tehlikeli olan fenilalanin içerir;
  • Böbrek veya safra taşınız varsa veya kimyasal tedavi görüyorsanız alınmamalıdır.
Uzmanlar, “Yosunlar toksin içerebilir, bu nedenle yosun takviyelerini güvenilir kaynaklardan ve güvenilir bir üreticiden satın almak önemlidir” diye vurguluyor.



Source link

Verified by MonsterInsights