15/05/2024

Athens News

Yunanistan'dan Türkçe haberler

NATO Ukrayna’ya asker gönderecek mi?


Macron’un NATO birliklerinin Ukrayna’ya sokulması ihtimalinin değerlendirildiği yönündeki açıklaması (gerçi ona göre, uzlaşma henüz bu konuda ilerleme kaydedilmedi) bir sansasyon gibi geldi.

Şimdiye kadar tüm Batılı ülkelerin ordularının Ukrayna’daki savaşa doğrudan katılma olasılığına ilişkin ana tezi tek kelimeyle tanımlanabilir: “Asla”.

Önde gelen Batılı ülkelerin tüm liderleri, NATO ordularının Ukrayna’da asla Rusya’ya karşı savaşmayacağını, ittifak ile Rusya Federasyonu arasında doğrudan bir çatışma tehdidinden her şekilde kaçınılması gerektiğini ifade etti. Aynı şey (doğrudan çatışmanın önlenmesi), Ukrayna’ya çeşitli Batı silahlarının tedarikindeki gecikmelerin veya doğrudan reddetmelerin ana nedeni olarak da gösterildi.

Ve bu, önde gelen NATO ülkelerinin Rus casusları tarafından yönetilmesi nedeniyle değil, çok açık bir nedenden dolayı gerçekleşti: Rusya dünyanın en büyük nükleer cephaneliğine sahip ve bu nedenle ittifakın onunla doğrudan çarpışması son derece yüksek bir nükleer silah tehdidi yaratıyor. karşılıklı yıkımla savaş.

Dahası Moskova, NATO ile bir savaş durumunda, ittifakın ve Rusya Federasyonu’nun konvansiyonel silah potansiyeli arasındaki mutlak orantısızlık nedeniyle, Rusya’nın derhal nükleer silah kullanacağını (çok uzun zaman önce değil) çeşitli düzeylerde sürekli olarak açıkça belirtiyor. örneğin, Dmitry Medvedev bunu doğrudan belirtti).

İttifakın tamamının değil de bazı üyelerinin savaşa girmesi durumunda da benzer ipuçları verildi. Moskova ayrıca bu seçeneğin, tüm sonuçlarıyla birlikte bir savaş ilanı olarak değerlendirileceğini de açıkça belirtti.

Bu nedenle NATO birliklerinin Ukrayna’daki savaşa katılımına ilişkin her türlü ipucu daha önce resmi düzeyde derhal bastırılmıştı. VE dünkü açıklamalar İttifak ülkelerinin ordularının Ukrayna’ya gönderilebileceği fikri birdenbire ortaya çıktı. Özellikle geçen gün Almanya Başbakanı Scholz’un, Rusya ile ilişkilerin tırmanmasına neden olmamak için Almanya’nın Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne Taurus füzelerini vermeyeceğini söylediği göz önüne alındığında. Ve bunun hemen ardından Macron, ittifak ülkelerinin birliklerinin Ukrayna’ya gönderilmesinin tartışıldığını duyurdu, bu da gerilimi mümkün olan en üst düzeye çıkarmak anlamına geliyor.

Bu ifadeler aslında ne anlama geliyor? En az iki olası açıklama vardır:

  1. Ukrayna ordusunun cephedeki durumu o kadar zor ki (personel açısından da), NATO birliklerinin doğrudan desteği olmadan Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin savunmasını sürdüremeyecekler. Bu nedenle ittifak ve Avrupa ülkeleri, ordularını Ukrayna’ya gönderme şeklinde aşırı önlemleri tartışıyor. Bu durumda Macron’un açıklaması, hem Avrupa kamuoyunun hem de Rusya’nın böyle bir olasılığa tepkisini irdeleme ve bunun sonucunda asker gönderip göndermeme konusunda nihai kararı verme girişimi gibi görünüyor.
  2. Macron’un açıklaması bir blöf ve halkla ilişkilerdir. Bir yandan Ukrayna’da morali korumak adına en kararlı adımları atmaya hazır olduğunu gösteriyor. Öte yandan, “aksi takdirde Rusya ile kendimiz savaşmak zorunda kalacağız” argümanıyla Avrupa kamuoyunu Ukrayna’ya askeri harcamaların ve yardımın artırılması gerektiği konusunda hemfikir kılmak için (çok uzun zaman önce Biden benzer bir argümanı ikna ederken kullanmıştı). Kongre Ukrayna’ya yardımın engelini kaldıracak).

Ancak Avrupa’da kamuoyunun tepkisi tam tersi olabilir. Rusya ile nükleer bir çatışma tehdidiyle doğrudan bir çatışma olasılığı, Batı’da Ukrayna’daki savaşın erken sona ermesini destekleyenlerin sayısını artıracak gibi görünüyor.



Source link

Verified by MonsterInsights